Dua ve Salat-ü Selam
“De
ki: (Ey insanlar!) "Kulluğunuz ve niyazınız olmasa Allah size
ne diye değer versin! (Ey inkârcılar!) Siz O’nun dinini yalan
saydığınız için bunun günahı artık yakanızı bırakmayacak!”
Furkân
Suresi - 77 . Ayet
“Rabbiniz
şöyle buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Bana kulluk
etmeyi kibirlerine yediremeyenler, aşağılanmış olarak cehenneme
gireceklerdir!”
Mü'min
Suresi - 60 . Ayet
“Şüphesiz
ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey
mü’minler, siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle
selâm verin!”
Ahzâb
Suresi 56. Ayet
“Dua müminin
silahıdır.”
Hadis-i Şerif
“Dua ibadetin
özüdür.”
Hadis-i Şerif
Konu dua olunca
ayet ve hadislerle başladık. Fatiha süresinde de “Biz yalnız
sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz” buyuruyor
kulunun dilinden Rabbimiz.
Sadece dua
hakkındaki ayet ve hadisleri yazıp anlamlarını versek sayfalar
tutar. Bu rahmet denizinden bir kaç damla gönlünüze
serpiştirebilirsek ne mutlu bize.
Bu dünyaya
gelmekten murat Allahı tanımaktır. Öyle buyuruyor Allahu Teala:
“Bilinmek istedim insanı yarattım.” Allahın nasıl bilindiğini
de yüce peygamberimiz: “Nefsini bilen Rabbini bildi.” diyerek
açıklıyor. Nefsini bilmek te acziyetini varlık sahibi olmadığını,
kadir olanın, herşeyin sahibinin Hak olduğunu idrak etmektir.
İslamın da tasavvufun da temeli budur. Bu da dua ve zikirle mümkün
olur.
Dua etmek
ibadetin özüdür buyuruyor peygamberimiz. İşte bundan dolayı.
Dua kendini bilmek Rabbini tanımaktır zira.
Dua etmeyi
Rabbimiz bize emrediyor. Kabul edeceğini buyuruyor. Günahsız
ağızla yapılan duaların mutlaka kabul olacağı belirtiliyor.
Ondan dua etmeden önce tövbe etmeli af dilemeliyiz. Müminin mümine
duası müstecaptır. (Kabul edilmiştir.) Kişi kardeşine dua
ederken günahsız kabul edildiğinden. Sevdiklerinize dua ediniz.
Dua edin ki Allah da size dua edenler nasip etsin.
Burada kendi
yaşadığım dua tecrübemi anlatacağım. Çok defa darda kaldığım,
ümidimin azaldığı, çıkmaza girdiğim zamanlar gönülden
Rabbime dua ettiğimde defalarca duam kabul oldu. Rabbim beni o
çıkmazlardan feraha kavuşturdu, hamdolsun. Elhamdülillah.
Yukarda
yazdığımız diğer hadiste dua müminin silahıdır buyuruyor
peygamberimiz. Hem müdafa hem taarruz. Tabi kişi elinden geleni
yapacak gücünün yetmediği yerde inançla samimiyetle dua edecek.
Dar zamanda bol
zamanda çok dua ediniz.
Son olarak:
Übey
bin Kâ‘b -radıyallâhu
anh- şöyle anlatır:
Peygamber
-sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
“–Yâ
Rasûlâllah! Ben Siz’e çok salevât-ı şerîfe getiriyorum.
Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?” diye sordum.
“–Dilediğin
kadar.”
buyurdular.
“–Duâlarımın
dörtte birini salevât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?” diye
sordum.
“–Dilediğin
kadarını ayır. Ama daha fazla zaman ayırırsan senin için iyi
olur.”
buyurdular.
“–Öyleyse
duâmın yarısını salevât-ı şerîfeye ayırayım!” dedim.
“–Dilediğin
kadar yap. Ama daha fazla zaman ayırırsan senin için hayırlı
olur.”
buyurdular.
Ben yine:
“–Şu
hâlde üçte ikisi yeter mi?” diye sordum.
“–İstediğin
kadar. Ama artırırsan senin için hayırlı olur.” buyurdular.
“–Öyleyse
duâya ayırdığım zamanın hepsinde Sana salevât-ı şerîfe
getirsem nasıl olur?” deyince:
“–O
takdirde Allah Teâlâ, dünya ve âhirete âit bütün arzularını
ihsân eyler ve günahlarını bağışlar!” buyurdular.
Yorumlar
Yorum Gönder